Türkiye’de tüketicilerin hem uygun fiyatlı ürünlere ulaşması hem de yerel üreticinin desteklenmesi için kritik bir rol üstlenen tüketim kooperatifleri, sektörde büyüme ve gelişme potansiyeli taşımaktadır. Kooperatifler çalışmaları ile sadece ekonomik değil, toplumsal ve çevresel açıdan da önemli faydalar sağlamaktadır.
Dünyada ve Türkiye’de tüketim kooperatifleri, kar amacı gütmeden faaliyet gösteriyor ve üyelerine temel ihtiyaç maddelerini uygun fiyatlarla sunuyor. Bunun yanı sıra üretim kooperatifleriyle iş birliği yaparak aracısız satış imkânı sağlıyor ve üreticilerin gelirini artırıyor. Kolektif yönetim anlayışıyla toplumsal dayanışmayı güçlendiren kooperatifler, kriz dönemlerinde tüketici ve üreticiyi koruyarak piyasa dalgalanmalarına karşı istikrar sağlıyor. Ayrıca, dijitalleşme ve yeşil ekonomi uygulamaları sayesinde çevre dostu üretim ve tüketim modellerini destekliyor. Tüketim kooperatiflerinin en güçlü ve gelişmiş olduğu ülkeler gelişmiş ülkelerdir. Çünkü bu ülkelerde üreticiden ve tüketiciye pazardaki fiyat dengesini kuran, gıda güvenliğini sağlayan bir model olarak görülmektedir.
Tüm Tüketim Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı Engin Gültekin yaptığı açıklamada" Tüketim Kooperatifleri Kooperatifleri Kooperatifçiliğin lokomotifi olduğunu vurguladı.
Geçmişte olduğu gibi bugün de bireylerin tek başına çözmedikleri sorunları bir araya gelerek çözme zorunluluğu artarak devam ediyor dedi. Bu gerçekten hareketle, gelir adaletsizliğin her geçen gün arttığı ülkemizde aynı zamanda dünyada tüketim konularının örgütlenme yoluyla ele alınması gerektiğine işaret etti.
Ülkemizde tüketici olarak yeterli seviyede örgütlenmemiş büyük bir kitle olduğunu belirtti. Yaygın olup olmadıklarına ve etkinliklerine bakılmadan üreticilerin pek çok örgüt çatısı altında toplandıklarını, buna karşılık, her bir bireyin aynı zamanda birer tüketici olduğu gerçeğine rağmen tüketicilerin çok azının örgütlü olduğunu dile getirdi. Tüketiciler, örgütlenmelerini; bazı platform, dernek ve kooperatifler yoluyla yapmaktadır. Ancak bu yapılanmaların sayısı çok azdır.
Her şeyden önce tüketiciler, örgütlü olarak bir araya gelmekle işe başlayabilir dedi. Günümüzde bir kişinin tek başına her konuya hâkim olması mümkün olmadığını ifade etti. Örneğin güvenilir gıda bilgisi olan bir tüketicinin, o tür ürünlere ulaşmakta değişik nedenlerle zorluk çekebileceğine değindi. Bu ve benzeri durumlarda, tüketicilerin kalite, fiyat ve miktardan kaynaklı sorunları birlikte aşabilecekleri bir çatı altında olmalarının gerektiğini ve bu çatıların tüketim kooperatifleri olduğunu vurguladı. Hatta günümüzde, üretim ve tüketimin aynı çatı altında ele alındığı kooperatif türlerinin oluşmaya başladığını açıkladı.
Neresinden bakılırsa bakılsın günümüzde bu ve benzeri sorunların temelde iki kavrama dayandığını, bunun bilinçli olmak ve örgütlü hareket etmek olduğunu belirtti. Bu iki kavram döngüsel olarak birbirini büyütür ve geliştirir. Birinin varlığı diğerini de gün yüzüne çıkarır dedi. Gerçeklere dayanan, güncel ve bilimsel bir bilinç düzeyi ile bireylerin kendilerini ilgilendiren konularda söz hakkının olduğu bir çatı altında olmasının örgütlülüğün olmazsa olmazı olduğunu işaret etti.
Geleceğin dünyasının yaşam koşullarının günümüzden daha kolay olmayacağını, Tüketicilerin oldukça geç kaldığı örgütlenme meselesini bir an önce gündemlerine almalarının kendileri ve gelecekleri ile doğrudan ilgili olduğunu dile getirdi. Kooperatifçiliğin gelişmesinde lokomotif görevini üstlenen modelin TÜKETİM Kooperatifleri olduğunu ve korunması desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
