ICA’nın Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü Bildirisi (08.03.2018)

ICA’nın Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü Bildirisi (08.03.2018)

2018-03-08 13:02:13
2787 kişi bu haberi okudu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ICA’nın Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü Bildirisi

 

 

 

 

Türkiye Milli Kooperatifler Birliği olarak tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor, üst örgütümüz Uluslararası Kooperatifler Birliği ICA’nın Emekçi Kadınlar Günü bildirisini aşağıda tam metin olarak yayınlıyoruz.

TÜRKİYE KOOP Yönetim Kurulu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği yaratılmasını amaçlayan mücadele, kooperatif hareketimizin tarihinin bir parçasıdır.

 

 

Modern kooperatifçiliğin lideri olan ünlü Rochdale Haksever Öncüleri Topluluğu, zaman içinde öncelikle kadın ve erkeğin en başından beri bu örgütün ortağı olmasını hedeflemiştir.

 

 

Bu grupta bir kadın ortağın rolü özellikle biliniyor. Dokumacı Eliza Brierley birçok kadının hayatını dönüştürmek için kapıları açan bir rol oynadı. Mart 1846'da Eliza, kadınların, babalarının veya eşlerinin “sahibi olduğu”, yasal veya medeni haklarının olmadığı ve toplumda eşit ekonomik katılımın dışında tutulduğu bir zamanda, kooperatifin tam ortağı olmak için harekete geçti.

 

 

Bugün, kadın haklarının savunulmasında çok sayıda başarı elde edilmiş olmasına karşın, tarih bütün çabalarımız için bize merhamet etmemiştir ve hala gidilecek uzun bir yolu vardır. Kooperatifçilik hareketi içinde, kadınları güçlendirmek ve seslerini duymak için çalışmaya devam etmeliyiz.

 

 

İşte bu nedenle, Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) bu yıl Birleşmiş Milletler sponsorluğunda düzenlenen Uluslararası Kadınlar Günü anma toplantısına bir kez daha katıldığını, bunun her alanda, kentsel veya kırsal kesimlere, kadınların seslerini gerçekten dinlemenin zamanının geldiğini duyurmak istemektedir.

 

 

Biz kooperatiflerde kadınları güçlendirmek, sivil toplumla işbirliği yapmak ve aktivistlerimizin/eylemcilerimizin girişimlerini sosyal farkındalık ve politikaların oluşturulma süreçlerinde desteklemek için kapasitemizi geliştirmeye çalışıyoruz.

 

 

Kırsal kooperatiflerin kadın aktivistlerinin/eylemcilerinin, kendileri ve aileleri için daha iyi koşullar oluşturmada oynadıkları kuşkusuz güçlü role dikkat çekilmeli, çünkü bu, aynı zamanda kooperatifçiliğin geliştirilmesine de katkıda bulunmaktadır.

 

 

Bununla birlikte, kırsal alanda tarımsal çiftliklerle bağlantılı yasal ve idari bir hakka sahip olmayan ve tarımsal işletmeler üzerindeki çalışmalarının "ailelerini desteklediği" düşünülen pek çok “görünmez” kadının varlığını unutamayız.

 

 

Bu yüzden aktivistlere/eylemcilere ihtiyacımız var. Milyonlarca kadın bir araya geldiğinde, milyonlarca öykünün toplumsal cinsiyet eşitliğini elde etmemizi engelleyen durumları görünür kılmak için ortaya çıkması; Milyonlarca yüz, dünyaya, haklarının ihlali, bunların nasıl aşağılanıp damgalanacağını ve milyonlarca kişinin cinsel şiddet ve taciz gibi son derece kabul edilemez ve yaygın gerçekleri dönüştürmek için harekete geçtiğini göstermektedir.

 

 

15-49 yaş arasındaki her  beş kadın ve kız çocuğunun birinin dünyadaki son bir yıl içinde bir partneri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalması ve 49 ülkede hala kadın nüfusun korunmasını sağlayan yasaların olmamasının bu tür bir şiddetin doğmasına fırsat yarattığı bilinmelidir; 37 ülke, mağdurla evliyse ya da evlenirse yasal olarak tüm sorumluluktan kurtulmayı savunanlar (ülkemizde denenmeye çalışıldığı gibi/editör); 18 ülkede eşlerin yasal olarak karılarının çalışmasını engelleyebilir; 750 milyon kız ve genç 18 yaşına gelmeden evlendirilir (ülkemizde olduğu gibi/editör); 30 ülkede en az 200 milyon kadın ve kız çocuğunun genital mutilasyon (sünnet) geçirdiğini; gelişmekte olan ülkelerin kentsel sektörlerindeki kadın ve kızların % 50'sinden fazlasının temiz su, sıhhi tesisler ya da yaşamak için yeterli barınacak yeri olmadığı; ya da okul çağındaki 15 milyon kız çocuğunun ilkokulda okumayı ya da yazmayı öğrenme fırsatına asla sahip olamayacağı, diğer bir değişle, şu ana kadar dönüştürmemiz gereken başka gerçeklerin varlığı[1].

 

 

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH), kadınların güçlendirilmesin ve cinsiyet eşitliğine yönelik büyük bir ihtiyacın altını çiziyor. Ancak, bu hedeflere yönelik adımlar neredeyse tüm ülkelerde oldukça belirsizdir. Sürekli toplumsal cinsiyet ayrımcılığı, toplulukların, özellikle de kadınların, bu hedeflere ulaşmak için tam potansiyellerine ulaşmasını önlemektedir.

 

 

Bu nedenle, dünyanın dört bir yanındaki binlerce kadının hayatlarında ve hatta sanal ortamlarda bile farklı alanlara sahip olmalarını, eşitsizlikleri ve şiddeti kınamasını, yaşam koşullarını iyileştirmek için dünyanın geri kalanında farkındalığı artırmanın yanı sıra bu ve benzeri konuların kolayca görülemeyen ve ortak çıkarlar konusunun tartışmaya açılmasına ihtiyaç duyulmasının nedeni budur.

 

 

Yani bunlar, kadınları desteklemenin zamanının geldiğinin göstergeleridir. O nedenle de aktivistlerin bize ihtiyacı var. Kooperatifler, kadınların yetkilerini artırmaya devam etmeli, seslerini yükseltmek için engelleri ortadan kaldırmalı ve dünya çapında bir milyon iki yüz binden fazla ortağa sahip bir hareketin kolektif desteğini sağlamalıdır.

 

 

Bu, kadınlar için klişe ve liderlik kalıplarını yeniden tanımlamak için bize yapılan tarihi bir çağrıdır.

 

 

Eşitsizliğin olumsuz sonuçları, tüm insanlık tarafından ele alınmakta ve etkin eşitliğin sağlanması, sadece kadınlar tarafından değil, aynı zamanda erkekler tarafından da savaşılması gereken sosyal ve ekonomik bir zorunluluktur. Eşitlik, ilerlemeyle eş anlamlıdır, ancak ötekinin de dahil edilmesi gereken bir şeydir; Eşitlik, geride kimseyi bırakmamaktır.

 

 

María Eugenia Pérez Zea
ICA Cinsiyet Eşitliği Komitesi Başkanı

 


[1] Bu veriler, UN Women’in 2018 yılında yayınlanan ve 2030 Sürdürülebilir Gündemi’nde yer alan cinsiyet eşitliği raporundan alınmıştır.