- Türkiye Milli Kooperatifler Birliği
- Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Anasözleşmesi (Son Şekli)
- Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Tarihçesi
- 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu
- Kooperatifçilik İlkeleri
- Dünya Kooperatifler Günü Temmuz'un İlk Cumartesi Günü Kutlanıyor
- 2012 Uluslararası Kooperatifler Yılı
- Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Afiş
- Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı (2012-2016)
- The Turkish Cooperative Strategy Paper and Action Plan - English
- Stratejik Plan Hazırlama Kılavuzu
- 2018, 2019, 2020 Yılları Faaliyet Raporu
- 2021 Faaliyet Raporu
- 2022 Faaliyet Raporu
- İletişim
Sosyal Kooperatif Treni projesi ile ilgili olarak TÜRKİYE KOOP Genel Başkanı Niksarlı Bakanlığa bir kutlama mesajı gönderdi
Sosyal Kooperatif Treni projesi ile ilgili olarak
TÜRKİYE KOOP Genel Başkanı Niksarlı
Bakanlıklara bir kutlama mesajı gönderdi
Sosyal kooperatifleri tanıtma ve eğitim yolu ile geliştirilmeleri amacıyla başlatılan ve adına Sosyal Kooperatif Treni denilen proje, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yaptıkları konuşmalar ile 1 Ekim 2018’de Ankara’da başladı. Törene katılan Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Genel Başkanı Muammer Niksarlı törenden sonra bu girişimle ilgili Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’a bir kutlama mesajı gönderdi.
TÜRKİYE KOOP Genel Başkanı Niksarlı mesajında şu hususlara dikkat çekti:
Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ile TCDD Genel Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirilen Sosyal Kooperatifçiliği Geliştirme Projesini Türkiye Milli Kooperatifler Birliği olarak destekliyoruz. Bu girişimin ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Bilinmelidir ki, bu kooperatif türüne, “sadece adı yeni olan” bir kooperatif türü demek daha doğrudur.. İşçi kooperatifleri, eğitim kooperatifleri, sağlık kooperatifleri ve kadın kooperatifleri olarak bilinen pek çok mevcut kooperatif aslında hizmet kooperatifi kategorisinde çalışmaktadır. Dolayısıyla bu kooperatifleri “sosyal kooperatifler” olarak genel bir gruplandırma ile geliştirme girişimi doğru bir girişimdir.
Bu girişimin, başta Türkiye Milli Kooperatifler Birliği olmak üzere, diğer kooperatif birlikleri, sendikalar ve ilgili diğer sivil toplum kuruluşları ile birlikte yürütülmesinde yarar vardır. Zira sadece kamunun “sahipliği” proje için “tepeden inme” bir proje algısı yaratacaktır.
Ülkemizde bazı üniversitelerin bünyelerinde Kooperatifçilik Meslek Yüksek Okulları bulunmaktadır. Bu okulların da devreye alınarak sosyal kooperatifçilik konusunu müfredat programlarına almaları sağlanmalıdır.
Kendilerini sosyal kooperatif olarak tanımlayan pek çok kooperatifin temel sorunu, “az sayıda ortak” ile yetinmeleri ve yöneticilerinin ortak sayılarını artırmayı bir türlü akıllarına getirmemeleridir. Bu sorun çok önemli bir sorundur. Yedi kişi ile kurulan kooperatifler, kuruluşları üzerinden uzun süre, hatta birkaç yıl geçmiş olmasına karşın, ortak sayılarında hemen hemen hiçbir değişikliğe gidilmediği görülmektedir. Adı “kooperatif” olduğu halde bu “az ortaklı” ya da “minimum sayıdaki ortak” ile yetinerek ve kooperatifi ortak olacak kişilere ve gruplara açmayarak, kooperatifi bir “danışmanlık şirketi” gibi çalıştırmakta, bu yolla vergisiz gelir elde etmektedirler. Özellikle Avrupa, Amerika ve Asya ülkelerinde sosyal kooperatifler olarak gruplandırılan sağlık, eğitim ve kadın kooperatiflerinin binlerce ortağı bulunmaktadır. İspanya’nın Bask bölgesindeki dünyaca ünlü 80.000 işçi ortağı bulunan MONDRAGON İşçi Kooperatifi bunun en güzel örneğidir. Bu gerçeğe Bakanlığın dikkatini özellikle çekmek istiyorum. Nitekim bu kooperatifler, Milli Birliğin “ortak kaydedin” çağrılarına cevap vermemekte, hatta bu ısrarımız nedeni ile bizimle ilişkide bulunmak istememektedirler.
Sosyal kooperatiflerin en belirgin özellikleri, belirli bir hizmeti kamu ve özel kuruluşlardan daha iyi koşullarda dayanışma ve kolektif sorumluluk ile yerine getirirken, diğer özel kurumların dikkate almadığı “insan onuruna yaraşır iş”, yani istihdam yaratmalarıdır. İstihdam yaratmak için de kuruluşu gerçekleştiren 7 kişi ile yetinmeyip, çok sayıda ortak kaydetmek gerekmektedir.
Sosyal kooperatifçilikte bu “olmazsa olmaz” kuralına dikkatinizi çekerek, Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile TCDD Genel Müdürlüğü’nün bu girişiminin Milli Birlik ile müştereken yürütülmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtmek isterim.
Bu projeye emeği geçenlere de Milli Birlik Genel Başkanı olarak şükranlarımı sunarım.